Aşağıdaki e-posta mesajını bir öğrencimizden aldım. "Linux zormuş..." diyenlere ithaf olunur.
Hocam ben Fizik 3. sınıftayım. Zaten dediğim gibi önceden mandrake ile bir linux macerasına atılmıştım. Büyük ihtimal bilgisizliğimden dolayı oluşan hatalardan dolayı linuxun yüzüne bakmamaya karar vermiştim. Sonra forumda (BilkentFTP) ubuntu söylentileri dolaşmaya başlayınca merak ettim sitesine girdim. Çalışan CD sini indirdim ve biraz kullandım. Benim sevgimi ekran kartımı ve monitörümü tanımasıyla kazandı.

Burak Bakay'la bazı ufak firmalara web siteleri hazırlıyoruz. Bakımını yapıyoruz (daha iki tane site yaptık :) ) Yeni bir iş teklifinde Şirket bizden son haberler tarzında devamlı güncellenebilen bir eklenti de istedi. Neyse. PHP programları yazıp bunlarla bazı veri tabanı işlemleri yapmak gerekiyordu. ASP de olabilirdi ama benim çok teknik bilgim olmadığı için ve zamanında Access veri tabanlarıyla işlemler yaparken tüm SQL komutları çalışmadığından ADO gibi arayüzlere bizi zorladığından zaten yaygın olan ve bulunduğu sunucularda genelde bulunan MySQL bulunan PHP'yi kullanmak ve test etmek istedim. Önceden belirttiğim gibi IIS isteklerimi karşılamadı ve Apache kullanmaya başladım.

İşte bu bir dönüm noktası oldu. Çünkü Open Source ne demek onu anladım. Zira çoğu CMS (Mambo gibi) açık kaynaklıdırlar. Ben MySQL in 5. versiyonunu yüklediğimden ve bu versiyon yeni çıktığından çoğu CMS MYSQL 5 ile problemler yaşıyordu. Ben de gittim problemli kısımları düzelttim. Oldu bitti. Gerçi tam olarak bir Open Source çalışması değil zira PHP de kaynağı kapatmanın yolu yoktur ama Apache olsun MySQL olsun bunlarda bir problem çıksa herhalde benzer bir şekilde düzeltilecektir.

Bu dönem arasında Ubuntu işini etraflıca düşündüm. Evdeki bilgisayarda çalışan CD yi baya kullandım. Tabii ki orada da hiçbir sorun çıkmadı. USB MP3 Player'ı kullandım, GIMP'i karıştırdım.

OpenOffice ile birkaç deneme yaptım ve bunları MS Office dökümanları olarak kaydedip MS Office de açtım. Sonra gelir gelmez kendi makinama Ubuntu'yu kurdum. Başlangıçta çok zorlanıyor insan ama şunu belirtmem gerek Win98 çıkmadan önce bu sorunların daha saç baş yolduranını Win95 kurulumlarında da yaşamıştım. Virüs yüzünden sabitdisk göçtü, Ses kartını sürücüleri olmasına rağman tanıtamadım. Win98 Türkçe makinaya kurulamıyordu. Bu sorunlar bir nebze WinXP de aşıldı fakat gene sürücü kurulumları zorunlu. Ama Linux öyle değil. Synaptic ve apt-get kullanmayı öğrendikten sonra hiç komut yazmadan tüm işler bitiyor. Ubuntu dediğim gibi on dakikada kuruluyor. Sonra source.list deki değişiklikleri yapıp apt-get update denince iş bitiyor. Son versiyon Ubuntu hazır. Donanımı tam olarak tanıyor. Yani çalışan bir sistem için bir DVD yetiyor. ve yanında tonlarca da program.

Güvenlik sorunu yok. Windows'u görüyor (diskin içindekileri görebiliyorum). Ve bu kadar şeyi üç günde öğrendim. Windows'u adam akıllı ayarlamak ve kullanmak için gerekli bilgileri beş senede deneye yanıla öğrenmiştim. Ama bu kadar bilgiyi Linuxda sadece birkaç forum ve sizin sayenizde öğrendim. Bakalım derinlere indikçe daha neler öğreneceğim? Ek olarak sanırım şu gerçeği akıldan çıkartmamak lazım: Linux o kadar yaygın ve uzun soluklu ki karşılaşılan bir problemin başkasının da başına gelmiş olması ve bu kişinin uzman biri olması işten bile değil. Fakat internetim olmasaydı bu kadar rahat olurmuydum bilmiyorum (gerçi ubuntuda olurdum herhalde).

Bir bilgisayar öğrencisi değilim ama fizik öğrencisiyim. Fakat bilgisayarlarla 8 senedir uğraşıyorum 7 senedir de programlama yapıyorum amatör olarak. Ben girdiğimde bize Java yerine Fortran öğretmişlerdi ve tabii ki Linux. Cemal Yalabık hocam sağolsun. Şu anda kullandığım çoğu komutu o zaman öğrenmiştim.

Bizim bölümdeki tüm hocalarım (bildiklerim) Linux kullanıyor. Çünkü makale yazmadaki en etkin araç (LaTeX) linux'ta. Bunu yanında daha birçok simulasyon aracı sadece Linux için yazılmış durumda ve üniversite ağlarında dağıtılıyor.

Dahası çok performans gerektiren işlerle uğraşabiliyoruz. Uzun zamanlar boyunca sürecek döngülere sahip simulasyonlar yazmak zorunda kalacağız yani günlerce açık dursa da hiç çakılmayacak bir sistem gerekiyor. Bunlardan dolayı Linux'u öğrenmem lazım. Eğer yüksek lisansa kabul alırsam Bilgisayar Destekli Tasarım özerine çalışmayı da düşünüyorum. C ve türevlerini öğrenmeye çalışıyorum ve güzel bir compiler lazım (gcc). Bir de örnek açık kaynak kodlarını inceleyebilirim (Blender ve Pixie (Bilkentten Mezun bir abimiz yazmış şu anda kendisi ismini unuttuğum kaliteli bir üniversitese)). Bunlar için Linux u öğrenmek istiyorum.

Ertuğrul KARADEMİR

22 Ocak 2006
Bilkent Üniversitesi, Ankara